Davadan Vazgeçme
Dava, hakkı ihlal edilen veya tehlikeye düşen kişinin “talep hakkı” olarak adlandırılan
ve hakkını ihlal eden ya da tehdit oluşturan kişiden ihlal veya tehdidi durdurması, eğer varsa
zararlarının giderilmesi yönündeki talebi üzerine sonuç alamaması durumunda hakkının
korunmasını devletin yargı organları (mahkemeler) eliyle, kesin sonuç doğuracak şekilde
sağlamasını mümkün kılan bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir.
Davadan feragat ve davadan vazgeçme kavramları ise çok karıştırılan fakat doğurdukları
sonuçlar açısından büyük farklılıklara sahip olmaları nedeniyle de içeriklerinin çok iyi bilinip,
farklılıklarının bilincinde olunarak hareket edilmesi gereken çok önemli kurumlardır.
Davadan vazgeçme, (HMK m.123) davanın geri alınması olarak da karşımıza
çıkmaktadır. Burada davacı, davaya konu olan hakkından vazgeçmemekle birlikte söz konusu
hakkını saklı tutarak davasını takip etmeme kararı almaktadır. Bu ise davacıya ileride hala var
olan bu hakkına dayanarak tekrar dava açma imkanını vermektedir. Önemli olan bir diğer
nokta ise davanın geri alınmasının mümkün olabilmesi için davalının da buna açık rızasının
bulunması şarttır. Davalının rızası olması şartıyla hüküm kesinleşinceye kadar dava her zaman
geri alınabilmektedir.
Davadan vazgeçmenin sonuçları da incelenmesi gereken önemli bir noktadır. Dava bu
noktada hiç açılmamış gibi sayılır ve ortaya çıkan tüm sonuçları geriye dönük olarak ortadan
kalkar. Fakat yukarıda da belirttiğimiz gibi kişi hala davaya konu olmuş olan hakka sahip
olduğundan ileride tekrardan bu davayı aynı hakka dayanarak açabilecektir.
Davadan Vazgeçme ( Davayı Geri Alma) Örnek Yargıtay Kararı
T.C. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi
2015/12284 E.
2018/6018 K.
“…Bu durumda mahkemece; davacı tarafın eldeki davaya konu tazminat talebi için daha önce açtığı
davadaki beyanının hakkın özünden vazgeçme mahiyetinde olmadığı ve feragatin söz konusu olmadığı; önceki
dava kapsamında sunulan beyanın, ancak davanın geri alınması iradesini yansıtan bir beyan olarak kabul
edilebileceği; davacı tarafın, önceki davada hakkın özünden feragati söz konusu olmadığı için de aynı tazminat
alacağı için yeniden dava açma hakkının bulunduğu hususları dikkate alınmak suretiyle, davanın esası
hakkında inceleme yapılıp oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve hatalı
gerekçeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün
BOZULMASINA; peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 18/06/2018
gününde oy birliğiyle karar verildi.”
DAVADAN FERAGAT
Davadan feragat (HMK m.307) kavramı ise davaya konu olan hakka yönelik bir
uygulamadır. Feragat kelimesinin sözlük anlamına bakacak olursak “hakkından kendi isteği ile
vazgeçmek” anlamına geldiğini görebiliriz. Görüldüğü üzere burada davaya konu olmuş olan
haktan iradi bir kararla vazgeçme söz konusudur. Davadan vazgeçme (davayı geri alma)
kurumuyla arasındaki en büyük farklardan birisi de burada karşımıza çıkmaktadır. Davadan
vazgeçme halinde dava konusu hak saklı tutulmuş olduğundan tekrar aynı hakka dayanarak
dava açmak mümkünken, davadan feragat ettiğimizde aslında dava konusu hakkımızdan
vazgeçmiş olduğumuz için artık var olmayan bir hakkımız söz konusudur ve ileride tekrar bu
hakkımıza dayanarak dava açabilmemiz artık mümkün değildir. Davadan feragat kesin
hüküm gibi sonuç doğurmaktadır. Burada tek taraflı bir irade açıklaması yeterlidir. Davalının
kabulü aranmamakla birlikte mahkeme de geçerli olan bir feragati kabul etmekle yükümlüdür.
Davadan feragatte dikkat edilmesi gereken bir diğer husus da feragatin şarta
bağlanamayacak oluşudur. Davadan feragat edildiği beyanı açık ve kesin olmalıdır. Çünkü
tekrar altını çizmek gerekir ki burada bir haktan vazgeçme söz konusudur. Feragat, hüküm
kesinleşinceye kadar her aşamada yapılabilir. Davacı, feragat sonucunda dava aleyhine
sonuçlanmış gibi yargılama masraflarına hükmedilir.
Davadan Feragat Örnek Yargıtay Kararı:
TC.Yargıtay 11. Hukuk Dairesi
2020/6301 E.
2021/2427 K.
“…Dava, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri nitelikte olduğundan davadan feragat hüküm
kesinleşinceye değin yapılabilir ve karşı tarafın kabulüne bağlı olmadığı gibi yapıldığı anda kesin hükmün
sonuçlarını doğurur. Davacı vekili marifetiyle davadan feragatine ilişkin beyanı davaya son veren taraf işlemi
niteliğinde olup HMK’nın 310/3. maddesi uyarınca dosyanın temyiz incelemesi yapılmaksızın feragata
ilişkin ek karar verilmek üzere ilk derece mahkemesine tetkiksiz iade edilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dava dosyasının davadan feragate ilişkin ek karar verilmek üzere
HMK’nun 310/3. maddesi uyarınca İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi’ne TETKİKSİZ
İADESİNE, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 15.03.2021 tarihinde
oybirliğiyle karar verildi.”
Stj. Av. Mercan Atay