geçerli TEBLİGAT ( usulüne uygun tebligat )
Tebligat, belirli hukuki işlemlerden haberdar etmek için, ilgilisine, yetkili makamlar tarafından belli usuller çerçevesinde bildirim yapılmasıdır. Anlaşılacağı üzere tebligatın asılamacı belirli işlemlerden etkilenecek olan kişiye bu durumun bildirilmesidir. Ancak tebligata bazı yasal sonuçlar (örneğin bir sürenin başlaması) bağlanabildiği için, bu yapılan bildirimi basit bir bildirim olarak görmek doğru olmayacaktır. Tebligatın geçerli tebligat olup olmayacağı kanunla belirlenmiştir.
Bildirim tek başına geçerli tebligat özelliği göstermez. Bir bildirimin geçerli tebligat olarak kabul edilebilmesi için, yürürlükteki yasal düzenlemelere uygun olarak yapılması ve belgelendirilmesi gerekir. Bundan dolayı geçerli tebligat; bilgilendirme yanında belgelendirme özelliği de bulunan bir usul işlemi olarak nitelendirilir.
tebligat usulleri
Kural olarak tebligat, muhatabın bilinen son adresinde yapılır. ( Tebligat Kanunu Md.10 ) Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde
tebligat yapılması caizdir. İş bu kuralın istisnaları aşağıda yer aldığı şekliyle kanunda sıralanmıştır.
Vekil vasıtasıyla takip edilen işlerde tebligat vekile yapılır. Kanuni mümessilleri bulunanlara veya bulunması gerekenlere yapılacak tebligat kanunlara göre bizzat kendilerine yapılması icab etmedikçe bu mümessillere yapılır. ( T.K. Md.11 )
Hükmi şahıslara ( Tüzel Kişiliklere ) tebliğ, salahiyetli mümessillerine, bunlar birden ziyade ise, yalnız birine yapılır. Bir ticarethanenin muamelelerinden doğan ihtilaflarda, ticari mümessiline yapılan tebliğ muteberdir. ( T.K. Md.12 )
Hükmi şahıslar ( Tüzel Kişiler ) namına kendilerine tebliğ yapılacak kimseler her hangi bir sebeple mütat iş saatlerinde iş yerinde bulunmadıkları veya o sırada evrakı bizzat alamayacak bir halde oldukları takdirde tebliğ, orada hazır bulunan memur veya müstahdemlerinden birine yapılır. ( T.K. Md 13)
Astsubaylar hariç olmak üzere erata yapılacak tebliğler, kıta kumandanı ve müessese amiri gibi en yakın üste yapılır. ( T.K. md 14 )
Sefer halinde olan birlik veya müesseseye mensup askeri şahıslara tebligat, bağlı bulundukları Kara, Deniz veya Hava kuvvetleri kumandanlıkları vasıtasiyle yapılır. ( T.K. md 15 )
Kendisine tebliğ yapılacak şahıs adresinde bulunmazsa tebliğ kendisi ile aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır. ( T.K. md 16 )
Belli bir yerde devamlı olarak meslek veya sanatını icra edenler, o yerde bulunmadıkları takdirde tebliğ aynı yerdeki daimi memur veya müstahdemlerinden birine, meslek veya sanatını evinde icra edenlerin memur ve müstahdemlerinden biri bulunmadığı takdirde aynı konutta oturan kişilere veya hizmetçilerinden birine yapılır. ( T.K. md 17 )
Tebliğ yapılacak şahıs otel, hastane, tedavi veya istirahat evi, fabrika, mektep, talebe yurdu gibi içine serbestçe girilemiyen veya arananın kolayca bulunması mümkün olmıyan bir yerde bulunuyorsa, tebliğin yapılmasını o yeri idare eden veya muhatabın bulunduğu kısmın amiri temin eder. Bunlar tarafından muhatabın derhal buldurulması veya tebliğin temini mümkün olmazsa, tebliğ kendilerine yapılır. ( T.K. md 18 )
Mevkuf ve mahkümlara ( Hükümlülere veya tutuklulara ) ait tebliğlerin yapılmasını, bunların bulunduğu müessese müdür veya memuru temin eder. ( T.K. md 19 )
13, 14, 16, 17 ve 18 inci maddelerde yazılı şahıslar, kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka yere gittiğini belirtirlerse; keyfiyet ve beyanda bulunanın adı ve soyadı tebliğ mazbatasına yazılarak altı beyan yapan tarafından imzalanır ve tebliğ memuru tebliğ evrakını bu kişilere verir. Bu kişiler tebliğ evrakını kabule mecburdurlar. Kendisine tebliğ yapılacak kimsenin muvakkaten başka bir yere gittiğini belirten kimse, beyanını imzadan imtina ederse, tebliğ eden bu beyanı şerh ve imza eder. Bu durumda ve tebliğ evrakının kabulden çekinme halinde tebligat, 21 inci maddeye göre yapılır. ( T.K. md 20 )
Yabancı memlekette tebliğ o memleketin salahiyetli makamı vasıtasiyle yapılır. Bunun için anlaşma veya o memleket kanunları müsait ise, o yerdeki Türkiye siyasi memuru veya konsolosu tebligat yapılmasını salahiyetli makamdan ister. ( T.K. md 25 )
Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır. Yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılamıyan ve ikametgahı, meskeni veya iş yeri de bulunamayan kimsenin adresi meçhul sayılır. Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tespit edilir. ( T.K. md 28 )
Görüldüğü üzere Tebligat Kanunu neredeyse her durum için geçerli tebligat usullerini açıkça ifade etmiştir. Yukarıda yer alan maddelerin haricinde uygulamada en çok kullanılan tebligat usullerini detaylıca inceleyelim.
TEBLİGAT KANUNU’NUN 21. MADDESİNE GÖRE TEBLİĞ USULÜ
Tebligat Kanunu’nun “Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina” başlıklı 21. Maddesinde, adreste geçici olarak bulunmama ve adreste olup da tebligatı kabul etmeme hallerinde uygulanması gereken usul düzenlenmiştir.
Buna göre muhatap veya muhatap adına tebligatı kabule yetkili kişi adreste bulunmazsa bu takdirde Tebligat Kanunu’nun 21. maddesi ve Tebligat Tüzüğü’nün 28-30. maddelerine göre usulüne uygun tebliğ işleminin yapılabilmesi için sırayla şunların yapılması gerekmektedir:
1- Tebliğ memurunun muhatabın adresine gitmiş olması, ancak muhatap veya onun namına tebligatı almaya yetkili kimsenin adreste bulunmaması veya bulunduğu halde bu kişilerin tebligatı almaktan kaçındıklarının tespit edilmiş olması durumunda tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına
yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa durumun haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirir. Bu kişilerin beyanları alınarak tebliğ tutanağının altına imzalatılmalıdır, imzadan imtina halinde bu husus da tutanağa yazılmalıdır.
2- Daha sonra tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder.
3- En sonunda ilgili memur tekrar muhatabın adresine gelerek, tebliğ evrakını teslim alanın adresinin yazılı olduğu 2 no’lu ihbarnameyi kapıya yapıştırmış olması gerekir.
Özetle; tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtarına veya 21. maddede belirtilen diğer kişilerden birine teslim edebilir. Bunun ardından tebliğ memuru, evrakın teslim edildiği adresin bilgisini içeren ihbarnameyi adresin kapısına yapıştırır ve durumu kişinin en yakın komşusuna, kapıcıya veya maddede sayılan diğer kişilerden birine bildirirse, tebligat usulüne uygun bir şekilde, ihbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarihte gerçekleştirilmiş olur.
TEBLİGAT KANUNU’NUN 35. MADDESİNE GÖRE TEBLİĞ USULÜ
Kimi zaman adres değişikliğinde veya taşınma durumunda tebligatın muhatabına ulaştırılması mümkün olmamaktadır. Böyle durumlarda Tebligat Kanunu m.35/1 açık hükmü gereğince kişi, daha önce kendisine usulune uygun bir şekilde tebliğ yapan merciye, yeni adresini hemen bildirmeye mecburdur. Bu bildirimden sonraki tebligatlar yeni adrese yapılır. Yeni adresin bildirilmemesi durumunda ise Tebligat Kanunu m.35/2 “Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır.” hükmü uygulanır.
Tüzel kişilere yapılan tebligatlar da tüzel kişinin bilinen adresine veya ticaret sicilinde kayıtlı adresine yapılabilir. Bu adreslere gönderilen tebligatlar adres değişikliği veya taşınma nedeniyle iade edilirse, tüzel kişinin ticaret sicilinde kayıtlı adresine yapılacak olan ikinci bir tebligat, evrakın kapıya asılması suretiyle gerçekleştirilmiş olur.
Daha önce yurt dışındaki adresine tebligat yapılmış Türk vatandaşı, yurt dışı adresini değiştirir ve bunu tebliğ çıkaran mercie bildirmez, adres kayıt sisteminden de yerleşim yeri adresi tespit edilemezse, bu kişinin yurt dışında daha önce tebligat yapılan adresine Türkiye Büyükelçiliği veya Konsolosluğunca 25/a maddesine göre gönderilen bildirimin adrese ulaştığının belgelendiği tarihten itibaren otuz gün sonra tebligat yapılmış sayılır.
ELEKTRONİK TEBLİGAT USULÜ
Elektronik tebligat, Tebligat Kanunu 7/a maddesi ve elektronik tebligat yönetmeliğine göre tebligat çıkarmaya yetkili merciler tarafından tebligata elverişli bir elektronik adres vererek bu adrese tebligat yapılmasını isteyen kişiye, elektronik yolla gönderilen bildirimdir. Fiziki çıkarılan tebligatla aynı sonuçları doğurmaktadır. Bunun yanında e-tebligat bir takım kolaylıkları da beraberinde getirmektedir. Fiziki ortamda günler süren tebligat işlemi, elektronik ortamda saniyeler içinde gerçekleşmektedir. Bunun yanında elektronik ortamda yapılan gönderilerin ne zaman yapıldığı, göndericinin ve alıcının
kim olduğu, gönderilen iletinin ve eklerinin ne olduğu aşamaları veri tabanında tutulmaktadır. Bu sayede gönderici taraf da kendisine ulaşmadığı ve iletim zamanını inkâr edememektedir.
Kanun koyucu, Tebligat Kanunu m.7/a ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği m.5 gereğince bazı gerçek ve tüzel kişilere yapılacak tebligatın, elektronik yolla yapılmasını zorunlu kılmıştır.
Bu kişilere buradan ulaşabilirsiniz.
Anılı bu gruplara zorunlu bir sebep olmadıkça tebligat elektronik yoldan yapılacaktır. “Elektronik tebligatın zorunlu bir sebeple yapılamaması halinde Tebligat Kanunu’nda belirtilen diğer usullerle tebligat yapılır.” [Teb. Kan. m.9 f.3] açık hükmünden de anlaşılacağı üzere, elektronik tebligat zaruri bir hal sebebiyle yapılamıyorsa ancak o zaman diğer tebligat usullerine başvurulabilir.
Elektronik Tebligat Yönetmeliği’nin 9. Maddesinin 6. Fıkrasına göre elektronik yolla tebligat, muhatabın elektronik tebligat adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda yapılmış sayılır. Yani e-tebligatta görülme tarihinin bir önemi yoktur. ( Yargıtay Kararı )
Tebligat Kanunu Tam Metnine Buradan Ulaşabilirsiniz.
Usulsüz tebligat ve karşılaşılan yaygın sorunlar.
Yazan : Stj. Av. Serhat AKHAN
[…] Usulleri ve Geçerli Tebligat ile ilgili yazımıza BURADAN […]
[…] veya tebliğ edilmeyen tebligat, usulsüz tebligattır. Tebligatın usulüne ve geçerli tebligat buradan […]
[…] Geçerli Tebligat […]